Sosyal medya üzerinde insanların nasıl yaşadıklarını etkileyen ve onları yönlendiren bireyler bulunuyor. Çoklukla influencer olarak kendini tanıtan bu şahıslarla hepimiz bir noktada karşılamışızdır. Kimi az durumlarda bu beşerler yaşadıkları hoş hayatı göstermenin yanı sıra insanlara dişe dokunur bilgiler veriyor olsalar da ekseriyetle herkesin ‘sinir bozucu’ olarak isimlendirdiği beşerler ortasında yer alıyor.
Tabii ki toplumsal medyanın her şeyi uçlara taşıma alışkanlığı olduğunu da göz önünde bulundurursanız bu influencer durumunu da hudutlarda yürütecek birinin çıkacağını varsayım etmek hiç de sıkıntı olmayacaktır. Yetişkin influencerların akabinde son vakitlerde çocuk manasına gelen kid ve ilham vermek manasına gelen influence sözünden türemiş influencer sözünün birleşimi olan kidfluencerlar da ortaya çıkmaya başladı.
()
Başlangıçta dediğimiz üzere, influencerlar size hayat tavsiyeleri ve nasihatler vererek izlenen beşerler. Her şeyden evvel altı yaşındaki bir çocuktan tavsiye isteyecek kadar berbat bir durumdaysanız durumlar nitekim sizin için hiç yolunda gitmiyor demektir fakat emin olun, daha yeni başlıyoruz.
Doğmamış bir bebeğin Instagram’da sizden daha çok takipçisi var
()
6 yaşındaki influencerların olağandışı formda bilgi sahibi olduğunu ve dünyayı çözdüğünü varsaysak bile doğmamış influencerlar diye bir kavram da mevcut. Mart ayında doğması beklenen Halston Blake Fisher, bu haberi yazdığımız sırada tam olarak 113.000 takipçiye sahip bir Instagram influencerı. Babası Kyler Fisher’ın açıklamasına nazaran Instagram sayfasında yaptığı paylaşımlardan 10.000 ila 20.000 dolar ortası sponsorluk parası alan bebeğin paylaşımları da 40.000 beğeni alıyor.
()
Bu doğmamış influencerımızı bir kenara bıraksak bile örneklerinin sayısı hayli fazla. Reşit olmayanların mahremiyeti konusunda büyük tartışmalara yol açan bu hususlar ailelerin hiç umurunda değilmiş üzere görünüyor. Tüm bunların yanı sıra geçtiğimiz günlerde YouTube’un çocuk istismarı krizinin akabinde hâlâ bu türlü şeylerin önüne geçilmiyor olması ise ziyadesiyle soru işaretini de beraberinde getiriyor.
Tüm bu olanlar ve olayların etik boyutu düşünüldüğü vakit sizin fikriniz ne? Bu yaştaki çocukların isteğinin alınamayacağını da düşünürseniz sizce ailelere bir yaptırım uygulanmalı mı ya da toplumsal medyaya bir çeşit yaş sonu düzenlemesi getirilmeli mi? Fikirlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
