Sosyal medya kullanıcılarının kafalarını karıştıran son şey, karda yürüyen bir at oldu. Kullanıcılar bu atın gelmekte mi gitmekte mi olduğu konusunda ikiye ayrıldı. Biz de bu durumun nedenini açıkladık.
Dünyada sosyal medya kullanıcılarına herhangi bir konuda ikiye ayrılma şansı verildiğinde ikiye ayrıldıklarına defalarca şahit olduk: meşhur altın sarı beyaz mı mavi siyah mı olduğu tartışılan elbise, menemenin soğanlı mı soğansız mı olacağı… Şimdi de sosyal medyanın yeni tartışma konusu karda yürüyen bir at. Daha doğrusu “At geliyor mu yoksa gidiyor mu?” sorusu.
Öncelikle atın videosunu paylaşalım:
Video, ilk olarak Alesia Willard isimli kullanıcı tarafından paylaşıldı. Kanada’da yaşayan bu kişi, Rudnik isimli atının karlar üzerinde dolaşırken ne kadar koyu renkle göründüğünü fark etti ve kayda aldı. Video paylaşıldıktan sonra da büyük ilgi çekti ve milyonlarca kişi tarafından izlendi.
Willard yaptığı açıklamada kendisinin de bir süre Rudnik’in hangi yöne gittiğini anlayamadığını ifade etti. Ancak sonrasında atın uzaklaştığını fark ettiğini de ekledi. Gövdesine dikkatli bakıldığında durumun fark edilebiliyor. Ayrıca direğe baktığımızda büyüdüğünü görebiliyoruz. Bu da atın ona yaklaştığını yani ters yöne gittiğini gösteriyor.
Peki bu atın yönüne neden karar veremiyoruz?
Bu durum aslında pek çok optik illüzyonda da kafamızı karıştıran bir durum. Atın yapısını net bir şekilde göremediğimiz için geliyor mu yoksa gidiyor mu anlamakta zorluk çekmemiz de oldukça normal. Yoğun kar nedeniyle olan parlama da atın yönünü anlamamızı zorlaştırıyor.
İnsanlar olarak beynimiz, derinliği algılama konusunda düşündüğümüz kadar iyi bir iş çıkarmıyor. Videoda, atın hareketini izlerken referans alabileceğimiz bir nokta olmamasından dolayı atın yönünü pek de kestiremiyoruz. Atın da ters ışıkta kalması, yüzünün ne tarafa dönük olduğunu anlamamızı imkânsızlaştırıyor.
Yukarıdan izleme ön yargısı diye bir şey varmış
Yine de insanların farklı görüşlerinin olmasının bir nedeni var. 2010 yılında yayımlanan bir makalede bilim insanları, daha yukarıdaki bir kamerada baktığımızda algımızda bu tür farklar ortaya çıkabildiğini, odaklandığımız noktaya göre yönleri farklı algılayabildiğimizi söylüyor. Bu durumda da “Yukarıdan izleme ön yargısı” adını veriyorlar.
Farklı bir açı kullanılmış olsaydı belki böyle bir karmaşa yaşanmayacaktı ancak bu tür bir illüzyonun yaşanabilmesi için zaten bu türden bir açı gerekiyor. Açı değiştirkçe algımızda da yaşanan değişim sonucu daha farklı yargılarda bulunabiliyoruz. İnternetteki meşhur bir sağa bir sola dönen balerin illüzyonu da bu mantıkla kurgulanmış bir göz yanılsamasıdır, balerini yukarıdan görsek hangi bacak hangisi net şekilde anlayabiliriz.
Biz beynimiz allak bullak olmasın isterken, bilimsel çalışmalar gösteriyor ki beynimizin kendisinin allak bullak olası var. 2014 yılında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre beynimizin sağ lobunda bulunan bir bir kısım, canımız istediğinde yön algımızın da değişebilmesini sağlıyor. “Bazen geliyor gibi bazen de gidiyor gibi” diyorsanız hesabını karda kışta salınmış ata değil, bu kısma sormanız gerekiyor.
Kaynaklar: Troje & Adams, Bernal, Guillen, Marquez