Google gibi bir dev, her alanda başarıyı yakalayabilir gibi görünüyor, değil mi? Ancak Google için bu kuralın istisnası, sosyal medya dünyası oldu. Bu içerikte, Google’ın Google+ adını verdiği sosyal ağının neden başarısız olduğunu inceleyeceğiz.
Google+, 2011 yılında Facebook’a rakip olmak amacıyla başlatılan bir sosyal medya platformuydu.
Google, bu platformla sosyal medya dünyasına çarpıcı bir giriş yapmayı ve de kullanıcıların çevrimiçi hayatlarını tek bir çatı altında toplamayı amaçlıyordu.
Google’ın sosyal medya platformu Google+ aslında birçok uygulama ile entegre çalışarak başarılı bir kullanıcı deneyimi sunmayı amaçlıyordu.
Google+’ın dikkat çekici özellikleri arasında “Circles” adını verdikleri bir sistemle arkadaşlarınızı gruplara ayırmak ve belirli içerikleri sadece belirli kişilerle paylaşmak vardı.
Ayrıca, YouTube ve Gmail gibi diğer Google ürünleriyle derin bir entegrasyon sunan bu platform kullanıcıların diğer sosyal ağlar ile kolayca entegre edilebilen bir sosyal medya deneyimi yaşamasını amaçlıyordu.
Her ne kadar üstün bir kullanıcı deneyimi sunuyor gibi görünse de tüm bu çabalara rağmen, platform bir türlü beklenen kullanıcı kitlesine ulaşamadı ve sonunda 2019’da kapatıldı.
Peki Google+’ın başarısız olmasının ardında yatan sebepler nelerdi?
Öncelikle, Google+ net bir amaca sahip değildi.
Başka bir deyişle Google+, Facebook ya da Twitter gibi köklü platformlar gibi belirli bir alana hitap etmiyordu.
Örneğin, Facebook arkadaşlarla bağlantıda kalma platformuyken, Twitter hızlı haber akışı sunuyordu.
Google+ ise tek bir alana yönelmeden her ikisini taklit etmeye çalıştı, ancak kullanıcıların neden bu platforma geçmesi gerektiğini net bir şekilde açıklayamadı.
Ayrıca tasarım konusunda da bazı sorunlar vardı. Çünkü Google+’ın kullanıcı arayüzü oldukça karmaşıktı.
Kullanıcılar için arkadaşlarından, markalardan ve yabancılardan gelen içerikleri ayırt etmek zorlayıcıydı ve bu sebeple kullanıcılar söz konusu platformu benimsemekte zorlandılar.
Google+ kullanıcılar arasında bir topluluk oluşturma konusunda da oldukça eksikti.
Bir sosyal medya platformunun başarısının, kullanıcılar arasında güçlü bir topluluk oluşturma yeteneğine dayandığını biliyoruz.
Ancak Google+, özellikle teknoloji meraklıları ve fotoğrafçılar gibi belirli niş kitleler dışındaki kullanıcılara hitap etmekte zorlandı ve bu platformda belirli toplulukların oluşmasının önünde engel oluşturdu.
Son olarak, 2018 yılında ortaya çıkan bir güvenlik açığının 500.000 kullanıcının verilerini tehlikeye atması da tüm diğer sorunların üzerine tuz biber oldu ve kullanıcıların güveni ciddi şekilde sarsıldı.
Sonuç olarak, Google+ 2019 yılında tarihin tozlu sayfalarına karışarak, teknoloji devi olmanın her alanda lider olmayı sağlamayacağını bir kez daha gözler önüne serdi.
